Soğuk algılığının bir bulgusu olarak ortaya çıkan ses kısıklığını çoğu zaman önemsemiyor ve günlük tempomuza devam ediyoruz.
Hatta az çıkan sesimizi duyurabilmek için aşırı efor sarfedip bağırarak sesimizi duyurmaya çalışıyoruz.
Bu aşamada yapılan zorlama iyileşmek için dinlenmesi gereken ses
tellerimizin daha da kötü zedelenmesine ve hatta kalıcı ses telı
hastalıklarına neden olabilir. Ses telleri karşılıklı birbirine
çarparak ses çikaran yapilardir. Bu tip bir hastalık sırasında değil
bağırarak konuşmak, normal ses yüksekliği bile örselenmelerine neden
olabilir.
Peki ses kısıklığımızın soğuk algınlığından değil de daha ileri bir hastalıktan kaynaklandığını nasıl anlayacağız?
Öncelikle soğuk algınlığına bağlı ses kısıklıkları eğer larenjit
dediğimiz gırtlak enfeksiyonlarına dönüşmemiş ise 3-4 gün içinde
iyileşir. Bu sürede gırtlağımızı dinlendirmemiz ve mümkün olduğunca
konuşmaktan kaçınmamız, hatta fısıldayarak konuşmamız gerekir.
Zorlanan ve gerektiği gibi tedavi edilmeyen ses tellerinin üzerinde
kalıcı olan ve ancak cerrahi girişimlerle tedavi edilen et büyümeleri
oluşabilir. Sesini yanlış kullanan kişilerde ve daha çok ses
sanatçılarında görülen nodüller de bir tür et büyümesidir. Ancak
nodüller kimi zaman ses tedavileriyle de iyileştirilebilirler.
Eğer
bir ses kısıllması yedi günden fazla sürüyorsa ve her gün daha da
kötüye gidiyorsa bu mutlaka bir KBB uzmanı tarafından detaylı gırtlak
muayenesi gerektiren bir hastalık alarmıdır.
Yoğun çalışma temposunda işyerinden uzaklaşmadan ne gibi önlemler alabiliriz:
- Ses kısıklığı düzelene kadar mümkün olduğunca telefonla konuşmayın.
- Klimayı mümkünse kapatın, değilse rüzgarından uzaklaşın.
- Tozlu ya da kimyasal kokuların olduğu işyerlerinde odayı bolca havalandırın ve mümkünse maske kullanın.
- Bir bardak sıcak su içine eczaneden alabileceğiniz bir buğuyu koyup agzınızdan derıin nefes alıp vererek soluyun.
- Ses kısıklığınız tamamen geçene kadar kesinlikle sigara içmeyin ve yanınızda içirtmeyin.
Ses kisikligi yalnizca soguk alginliginin bulgusu olmayip son derece
önemli ve erken tani gerektiren “gırtlak kanseri”nin de en önemli ve
erken bulgusudur. Özellikle uzun süre sigara içmiş, alkol kullanan,
kimyasal madde kokularına maruz kalan kişilerde ses kısıklığı şikayeti
önemsenmelidir. Kanserler arasında gırtlak kanseri sıklıkla erken
bulgu verdiğinden dolayı oldukça sanslı bir kanser türüdür. Hemen her
zaman ses kısıklığı ilk bulgudur ve erken dönemde doktora götürür.
Sigara konusunda söylenecek çok fazla sey var ve sanırım yalnız başına
bir yazı konusu olmayı hak ediyor. Burada sadece tüm bu tatsız
hastalıkların en büyük nedeninin sigara kullanımı olduğunu ve benim
başıma gelmez düşüncesiyle kendimize ve çevremize zarar verici savunma
mekanizmaları geliştirmememiz gerektiğini vurgulamak istiyorum.
Ses kısıklığı gerçekten önemli bir bulgu ve vücudumuzun erken uyarı
sinyallerinden birisi. Bu alarmı duymazdan gelmemeli ve önemsemeliyiz.
Unutmamalıyız ki günümüzde elimizdeki imkanlar ne kadar iyi
olursa olsun, zamanında uygulanmadıktan sonra birer teknolojik şovdan
öteye gitmeleri mümkün değildir.