Horlamanın yaşı insanlik tarihine eştir. Komik olarak algılanmış ve komik karakterlerin özelliği olarak kullanılmıştır. Örneğin Asteriks horlamasıyla ünlüdür.Horlama gürültülü uyuma, kişinin uyurken çevresine
verdiği rahatsızlık olarak bilinir. Horlayan kişi genellikle horladığını kabullenmez. Kişi horlamayı kendisine yakıştıramaz. Çoğu hasta aynı odayı paylaştığı arkadaşı ya da eşleri tarafından doktora getirilmektedir.
Ancak horlamanın artık gerçek anlamda bir hastalık olduğunu
biliyoruz. Horlama hem sosyal olarak hem de kişinin kendi sağlığına
zarar verdiğinden dolayı bir hastalık olarak ele alınmalıdır.
Horlama sırasında uykuda nefes durmaları olan kişilerde “uyku apnesi”
hastalığı adını verdiğimiz durumdan söz ediyoruz. Uykuda nefes durması
sırasında vücudumuz yeterli oksijeni alamadığından sürekli olarak
beynimiz uyanık kalır ve tıkanan nefesin yeniden alınmasına devam
etmek için kişiyi uyandırır.
Horlayan kişi bu uyanıp pozisyon
değiştirme ya da derin bir nefes alarak uykuya devam etme anını
hatırlamaz. Ancak sabah kalktığında kaç saat uyumuş olursa olsun
kendisini son derece yorgun ve güne başlamaya isteksiz hisseder. Bu
kronik yorgunluk hali kendini işte performans düşüklüğü, konsantrasyon
bozukluğu, dikkat kaybı olarak gösterir. Kimi zaman öğle aralarında
uyuklamalar, sık iş kazalarına yol açabilir.
Zamanla cinsel istekte azalma ve kişinin cinsel yaşamında körelme
başlar. Horlama sırasında soluk durmaları olan kişinin sekse karşı
isteksiz olması yanında, horlayarak uyuyan kişiler aynı zamanda kötü
birer yatak arkadaşıdırlar. Birçok kişi horlayan biriyle seks bir yana
aynı odayı bile paylaşmak istemez.
Elbette horlama ve beraberinde
uykuda soluk durması hastalığının tek bulgusu cinsel isteksizlik ve
performans düşüklüğü değildir. Sabah uyandığında baş agrıları, yüksek
tansiyon, uykuda terleme, bacak kasılmaları, kalp hastalıkları da
tabloya eşlik edebilir. Bu bulgulardan bir ya da birkaçı olan kişiler
doktora başvurduklarında sıklıkla bir uyku testi sonrası tedavi
planlanmakta ve hastalığın derecesine göre yüz güldürücü sonuçlar
alınmaktadır.
Horlama daha çok kilolu erkeklerde görülür ve uykuda nefes durmasının eşlik edip etmediği son derece önemlidir. Tedavi planlanırken uyku laboratuvarı sonuçlarının yanı sıra, kişinin boy kilo oranı, sigara, alkol gibi alışkanlıkları, beraberinde burun tıkanıklığına yol açan bir neden olup olmadığı arastırılmalı ve gerekirse ilaç ya da yardımcı cerrahi yöntemlerle bunlar düzeltilmelidir.
Yumuşak damak, küçük dil ve burun kaynaklı soluk durması
hastalarında büyük oranda cerrahi yöntemlerle tedavi önerilmektedir.
Son yıllarda radyofrekans teknolojisi sayesinde günübirlik ağrısız
uygulamalar ile horlama tedavisinde son derece başarılı sonuçlar elde
etmekteyiz. Ancak hastalığı ilerlemiş ve ameliyattan fayda
görmeyeceğini düşündüğümüz hastalarda CPAP denilen uyku maskeleri
uygulanmakta ve son derece başarılı sonuçlar alınmaktadır.
Unutulmamalıdır ki horlama komik değil, önemli sonuçları olabilen bir
hastalıktır. Bu hastalığın tedavisi günümüzde var olduğuna göre sadece
çevremizdekiler için değil kendi sağlığımız için doktora
başvurmalıyız.